Konya’nın tılsımını bozdular!
RECEP ÇINAR – AJANSSPOR
Konya, A Ulusal Grubun meskeni üzere görülüyordu…
Ne vakte kadar?
İspanya’dan yarım düzine yiyene kadar!
Bu kentte Hollanda ve Fransa üzere dünya devlerini artlarına baka baka postalayan A Ulusal Futbol Kadromuzun, son Avrupa Şampiyonu İspanya önünde balonu patladı…
Ki, 10 olacak maçı biraz da talihimizle 6’da tamamladık…
Formsuz bir kaleci…
Utanç veren defans…
Becerisiz bir orta saha…
Olmayan bir forvet…
Çaresiz bir Montella…
Ve ruhsuz bir takım…
Dolayısıyla da vasatın çok çok altında bir performansın sonucunda 6-0’lık rezalet bir skor.
Pazar gününe büyük umutlarla başladık…
“Filenin Sultanları”nın İtalya ile final maçını kazanıp dünya şampiyonluğunu ilan edeceğini hayal ettik!
Maç başladı birinci seti verdik…
İkinci sette yakaladık…
Üçüncü seti de verdik, İtalyanlar 2-1 öne geçti…
Dördüncü sette yeniden yakalarına yapıştık…
İşte ne olduysa karar setinde oldu…
Voleybol otoritelerinin favorisi İtalya takımıydı…
Bazıları daha da ileri giderek, Türkiye’nin maça ortak bile olamayacağının altını çiziyorlardı…
Millilerimiz, fevkalade bir oyun sergilediler ki, İtalyanları favori gösterenlerin bile yüzlerini kızartılar…
Dedim ya, İtalyanlar kaçtı, bizimkiler kovaladı…
Zorlu final maçını 2-2’ye getirirken, bayanlarımızın performansı İtalyanları inanılmaz gerilime soktu…
Tabi ki, burada devreye deneyim girdi…
Karar setinde, yani 5. Sette en ufak bir yanılgı maçtan kopmanıza neden olur…
Ki, o denli de oldu…
Karar setlerinde sakin kalabilmek, kusur yapmamak önemli…
İtalyanların yaptığı gibi…
Sonuç olarak voleybolda dünya ikinciliğine sevinerek, akşam oynanacak Türkiye-İspanya futbol maçına çevirdik projektörleri…
Unutmadan “12 Dev Adam”dan da bahsetmek lazım…
FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası’nda gayret eden A Erkek Ulusal Ekibimiz, son 16 tipi maçında İsveç’i 85-79’luk skorla yenerek çeyrek finale yükseldi…
Son 8’e kaldı uzun adamlarımız…
Millilerimiz Salı günü Polonya ile karşılaşacak…
Polonya güçlü, ancak yenilmeyecek bir ekip değil…
Gönlümüz kazanmalarını çok istiyor, ki o denli de olacaktır.
Büyük bir umutla ve başlardaki soru işaretleri ile stadın yolunu tuttuk…
Yeşil tabanın dışında her şey yolundaydı…
Ne vakit ki, maç başladı, bilhassa de birinci golü yedik “eyvah” dedim içimden…
Sonrası malum…
Mücadelenin teknik konusuna gelince; yazımın başında da söylediğim üzere, kadro olarak vasatın çok çok altındaydık!
Çıplak gözle birinci kere izlediğim İspanya kadrosunun pas oyununa hayran kaldım…
Böyle bir kadroya karşı savunmada ve orta alanda geniş alan bırakır, haddini bilmeyip sülale uzunluğu karşı tarafa gidersen, farkın 6’da kalmasına şükretmelisin…
Takım oyununu bir tarafa bırakmak ve ferdî becerilerinle skor aramak, ne kadar yanlışsız bir futbol aklı?
Oyuncuların hepsi değerli, hepsi baş tacı bizler için, lakin kimileri Ulusal Ekip için yetersiz…
Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok…
Milli Kadroda emeklilikleri gelenlerin muhakkak birer muadilleri bulunmalıdır…
Kimse kusura bakmasın “iyi bir jenerasyon” denilen bu ekip, yürüyen oyuncular mı düzgün bir kuşak?
Ve santrforsuz ve forvetsiz bir jenerasyon!
İspanya ekibini yazmaya gerek yok…
Dünyanın en âlâ ulusal grubu olabilir…
Eyvallah…
Beni düşündüren, biz bu oyunumuzla, bu futbol aklımızla Bulgaristan’ı nasıl geçeceğiz, nasıl en düzgün ikinci olacağız?
İspanya maçının başında sonuna kadar tam bir hayal kırıklığı yaşadık…
Oyunun hiçbir kısmında olamadık ne yazık ki…
Ne savunmada, ne orta alanda, ne de önde…
İspanyollar oyunun tamamını domine ettiler, yani üstünlük kurdular ve bizim grubu tahakküm altına aldılar…
Maçın başlama düdüğünden bitiş düdüğüne kadar sahanın hükümran olan ekibi İspanyol takımıydı…
Bizim için 6-0 çok makus bir skor, ancak daha berbatı gerek ferdî maharet, gerekse grup oyununun olmayışıydı…
Yönetenlerin baş yorması gereken bu…
Çok uzatmayacağım; bu acı skor bize ders olur ve bundan sonra oynayacağımız maçlara daha kuvvetli çıkarız…
Ayrıca bu maçta Konya’nın tılsımının İspanyollar tarafından bozulmasına da çok üzüldüm…
Hem de yarım düzine gol yiyerek.
Yorum gönder